TÜRK İSLAM BİRLİĞİ (TİB)


TÜRK İSLAM BİRLİĞİ (TİB)

Umaykut Efsanesi, Orta Asya'da Güneydoğu bölgesinde!

Sitemizin sağladığı kolaylıklardan faydalanmak için lütfen üye olunuz.



Join the forum, it's quick and easy

TÜRK İSLAM BİRLİĞİ (TİB)


TÜRK İSLAM BİRLİĞİ (TİB)

Umaykut Efsanesi, Orta Asya'da Güneydoğu bölgesinde!

Sitemizin sağladığı kolaylıklardan faydalanmak için lütfen üye olunuz.

TÜRK İSLAM BİRLİĞİ (TİB)
Would you like to react to this message? Create an account in a few clicks or log in to continue.
En son konular
» Göktürk Asker Özellikeri Ve Kullanımı
serserinin askı Empty26th Ocak 2012, 11:58 tarafından KafKef

» Umaykut Bina Kurulumu ve Özellikleri
serserinin askı Empty25th Ocak 2012, 12:12 tarafından KafKef

» İlki benden olsun ;)
serserinin askı Empty25th Ocak 2012, 08:21 tarafından muso96a42

» TİD EKİBİ
serserinin askı Empty15th Ocak 2012, 04:55 tarafından KafKef

» Temel Prensip ve Kurallarımız
serserinin askı Empty15th Ocak 2012, 04:46 tarafından KafKef

Giriş yap

Şifremi unuttum


serserinin askı

Aşağa gitmek

serserinin askı Empty serserinin askı

Mesaj tarafından Misafir 4th Kasım 2008, 16:41

Serseri bir genç yaşamış yıllar önce kasabanın birinde.Serseriymiş ama yüreğide o kadar temizmiş.Kimsesi omadığı için ona serseri çocuk demişler.
Bu genç hiç tatmadığı duygular hissetmeye başlamış o kasabanın en güzel kızına. Başta anlamamış hissttiklerinin ne olduğunu ama sonra annesinin anlattığı hikaye gelmiş aklına "TAHİR ile ZÜHRE".Sonra anlamış kara bir sevdaya yakalandığını.
O gözlerini her kapattığın da onu sarı saçlısını, mavi gözlüsünü, selvi boylusunu.O umutsuz bir sevda olduğunu biliyormuş.Sevda işte gönlünden atamamış onu. İçindekilerini kimseye anlatamadığı için evinin duvarlarına sarısaçlısına olan aşkını tarif etmiş. Her tarafa onun ismini yazmış "EVRA".Duvarlara aşkını anlatmış onlarla konuşmuş.
Hergün sabah erkenden kalkıp onun fırına gidişini gözlertmiş.Evra da hiç aksatmazmış fırına gitmeyi.Ekmeğini alıp evine dönermiş.Bizim serseri oğlanda bıkmazmış sabahleyin erkenden kalkp onu gözlemekten.Birgün kavuşurum umuduyla yaşamamış hep serseri oğlan.
Birgün sabah uyuya kalmış görememiş Evrasını.Dışarı çıktığında bir düğün alayı evinin önünden geçiyormuş.Hemen bir hayal kurmuş Evra ve kendisini.Gözleri dolmuş. O arada gelinin yüzünden al yazma uçmuş.Bir de ne gördün o güzel gelin onun sarı saçlısı Evra sıymış.Dünya başına yıkılmış.Bizim serseri oğlan serseri olmadığı halde kendini iyice serseriliğe vurmuş.Hergün kasabada ki ırmağın kenarına gidip saatlerce ağlarmış.Uzun zaman sonra eve bile gitmemiş.Orda Evra sını hayal edermiş güzelliğini.Bağrırmış neden ben diye.İçin de hep bir umut varmıştı.Taaa ki Evranın gebe olduğunu öğrenene kadar. Ogünden sonra onu için herşey bitmiş.Bütün umutları, hayalleri.Kurduğu hayallerde ikisinin çocukları olacaktı,ikisinin bir yuvası olacaktı ama ne yazıkkı kader onun yüzüne bir kez daha gülmedi.Yıllar önce anne ve babasını kaybetti sonra deliler gibi sevdiği kız başkasının yari oldu.
Kış geldi havalar artık insanı buz tutturacak kadar soğmuştu.İki kişi onu kolundan tutup evinin önüne bırakıp gitti.O ayağa kalktı eve girdi ve iyice süzdü etrafı o aşkını bu evde yaşamıştı.Odaları gezdi her odada onun ismi,ona hissettikleri yazılıydı.Sonkez duvarlarla konuştu.
Şöyleydi son sözleri:
"Siz duvarlar benim sevdamın şaitleri gitti o başkasına yar oldu.Onun yuvası burası değilde başka bir yer yuvası oldu.Biliyormusunuz onun bir çocuğu olacak.Bahçesinde koşup oynayacak.Ona benzerse ne güzel olur. Onun gibi sarı saçlı deniz kokan gözleri olur inşallah.
Sevdim hem de deliler gibi ama benim sevmem yasaktı. Sevemezdim.Onu hiç karşılık beklemeden sevdim. Her sabah şu bahçede yolunu gözledim. Bir kez olsun dönüp bakmadı ama ben onu yine sevdim" olmuş.
Sonra onun için ektiği çiçeği alıp yanına da bir not yazıp evine veda edip çıkmış o evden.Elinde ki çicek saksını ve notu Evra nın evinin kapısını önüne bırakıp gitmiş o kasabadan çok uzaklara.Kimse bilmemiş nereye neden gittiğini.
Evra onun bıraktığı notu ve çiceği görmüş notu açıp okumuş. Notta şunlar yazıyormuş;
"Evram ben seni deliler gibi sevdim.Sana hiç yaklaşamadım.Ogüzel gözlerine saatlerce dalıp uzaklara gidemedim.Ben bir tek seni içim de gizlice sevdim.Ha bide bu çiceği büyüttüm senin için. Onun ismi aslında begonya ama ben EVRA koydum. Elveda hayatın boyunca mutlu ol."

O kasabada insanlar ölmüş ağaçlar kurumuş ama bir tek serseri oğlanın evi yıkılmamış. Oraya girenler duvardaki yazıları okumuş ve o eve ne kimseyi oturtmuşlar nede o evin yıkılmasına izin vermişler. Duvar daki okuduklarına göre o aşkı öğrenmişler ve serseri gençin yazdığı notuda orda bulmuşlar.
Belki demişler o ölmüştür ama onun aşkı hiç ölmedi demişler.Onlarda öğrenmiş karşılıksız bir sevdanın nasıl acı verdiğini.
Hiç bir sevda bu kadar acı vermez ama bir sevda vardır ki karşılıksız olan o her türlü acıyı yaşatı
Karşılıksız sevmek ne acı birşey sevdiğine ulaşamak ne acı değil mi?Allah hiç kimseye karşılıksız bir sevdaya tuturmasın demişler.

Kimse bu acıyı inşallah yaşamaz.
Anonymous
Misafir
Misafir


Sayfa başına dön Aşağa gitmek

Sayfa başına dön

- Similar topics

 
Bu forumun müsaadesi var:
Bu forumdaki mesajlara cevap veremezsiniz